Mysterious Egypt… Yani gizemli Mısır ha? İlk duyunca aklına ne geliyor? Piramitler mi, firavunlar mı, yoksa o hep göz kırpan çöl güneşi mi? Benim aklıma ilk “acaba bu slot ne veriyor” sorusu geldi. Ne yalan söyleyeyim, başta biraz önyargılıydım. Ama sonra kendimi yine nerede buldum dersin? Tabii ki Slotter’da, parmaklarım tetikte bu oyunun içine dalarken.
Oyuna girer girmez o kadim Mısır havası çarpıyor suratına. Ama öyle müzede gezer gibi değil ha, bildiğin içindesin. Sanki Kleopatra sol yanında, Ra sağında fısıldıyor: “Çevir şu makarayı…” Oyunun simgeleri zaten başlı başına sanat eseri. Her çevirme bir tahmin, her kombinasyon bir heyecan. O özel genişleyen semboller var ya… işte onlar geldi mi, ekran ışıldıyor resmen.
Bak samimi söylüyorum, Mysterious Egypt zaten iyi bir oyun ama Slotter’da oynamak bambaşka bir boyut. Site ışık hızında, arayüz desen pamuk gibi. Bi’ tıkla para yatır, anında çevir. Oyun seni asla yalnız bırakmıyor. Takılırsa bile takılmıyor gibi yapıyor. Hele o ses efektleriyle birleşince… Diyor ki “beni bırakma, daha neler göstereceğim sana.”
Hikaye kısmına gelirsek… Bu oyun öyle basit makaralı sistem değil. Bir derinliği var. Sanki bin yıllık sırları çözüyorsun da ödülünü alıyorsun. Her dönüşte “şimdi mi patlayacak?” hissi. Ve bazen gerçekten öyle oluyor. Sürprizlerle dolu. Ama öyle dümdüz, robotik değil. İçinde bir ruh var oyunun. Hissediyorsun.
Slotter da sağ olsun, böyle oyunları getiriyor ayağımıza kadar. İlla popüler olacak diye zorlama temaları değil, böyle hikayesi olan, dokusu olan şeyleri seçiyorlar. İşte Mysterious Egypt da onlardan biri. Bu kadar oynadım, sıkıldım demedim bir kere. Her açışımda başka bir hikâye.
Oyunun görseli mi dedin? Şahane. Parlak ama göz yormuyor. Simgeler büyük, her biri detaylı. Bir de şu “Expanding Symbol” özelliği… Can yoldaşı gibi. Geldiği an “tamam, bu iş olacak” diyorsun. Bir iki çevirme sonra zaten bakıyorsun ki ekran sarı sarı olmuş.
Yani toparlayacak olursam, Mysterious Egypt gizemiyle, kazancıyla, havasıyla seni içine çekiyor. Hele ki Slotter’da oynuyorsan… Tadından yenmez.
Bazen en büyük keşif, çölde bulduğun bir damla su değil; ekranında dans eden bir firavun da olabilir.
Bazen insanın içi kıpır kıpır olur ama nedenini de bilmez ya... İşte ben de geçen…
Şimdi şöyle bir düşün… Bir slot oyunu düşün ki, seni alıp Amerika’nın bozkırlarına ışınlasın. Rüzgarın…
Şimdi diyeceksin ki, “Slot oyunu deyip geçiyoruz ama bu Royal Secrets başka bir şey be…
Tamam, dürüst olayım. Meyve temalı slotlar bana hep çocukluk hatırlatır. Ama Juicy Fruits... bu başka…
Yani şimdi itiraf edelim, hepimizin içinde bir kovboy yatıyor. Hele ki o Western müzikleri, yıldızlı…
Şimdi şöyle söyleyeyim, oyun dünyasında Cleopatra deyince akan sular durur. Zarafeti, gücü, gizemi... Grace of…